Book Creator

𝑁𝑜𝑒𝑙 𝐷𝑖𝑙𝑒𝑔𝑖

by Melisa Sezer

Cover

Loading...
Loading...
Loading...
Bu senenin yazını büyük ihtimalle asla unutamayacağım. Hayatımda gerçekten büyük etki yarattı.
Temmuz ayıydı. Ailemle birlikte tatildeydik. Üstümde bikinim olduğu için sırtım rahatça gözüküyordu. Güneşlenmek için şezlongda uzanıyordum. Babam Marko beni bir süre inceledikten sonra “Anja sırtını bir dönsene.“ dedi. Sesinde ciddi bir ton vardı. O zaman bir şeylerin ters olduğunu fark etmiştim. Babam eğilmemi isteyip omurgama baktı. Aynı ciddiyetle annem Anna’ya bir bakış attı ve annem de gelip omurgama baktığında ikisi de aniden endişeye kapıldılar. Onlara ne olduğunu sordugumda “Anja, skolyozun olabilir.” diye bir cevap almıştım annemden. 
Skolyozun ne olduğu hakkında o zamana kadar en ufak bir fikrim yoktu. Şimdiyse istemediğim kadar…
Yaz biteli ve okul başlayalı iki ay oluyor. Bu da demek ki iki aydır fizyoterapi görüyor ve korse takıyorum. Fizyoterapistim Emina gerçekten çok tatlı bir kadın. Bu iki ay boyunca annem ve babamdan sonra en çok yanımda olan kişi o diyebilirim.
Bir de o lanet olası Dragan var. Keşke olmasaydı desem pek de yanlış olmaz. Okuldakilere skolyozum olduğunu daha yeni söyledim sayılır. Dragan bunu duyar duymaz bana farklı davranmaya başladı. Bir anda değişti her şey. Yanına yaklaşamaz olmuştum neredeyse. O zaten hep değişik biri idi fakat bu kadar kötü olduğunu tahmin edemezdim. Yaklaşık bir haftadır yanına yaklaşmama izin vermez, bir şekilde yakınlarında olduğumdaysa her zaman beni küçük düşürecek şeyler söyler olmuştu. Dragan’ın bu tavırları bütün arkadaş çevresine dağılmış durumda. Özellikle de Aleksandar’ı etkiledi galiba bu durum.
Aleksandar, Dragan’ın en yakın arkadaşı diyebiliriz. Ne zaman görsem beraberler. Sanırım bu onun da bana karşı tavır değiştirmesinde büyük bir rol oynuyor. Aleksandar’la pek konuşmuyor olsak da Dragan ne zaman beni zorbalasa onu destekleyecek yorumlar yapıyor. Dragan ve arkadaşlarının bu hallerinden gerçekten fazlasıyla sıkıldım. Çok kısa bir süredir zorbalık görüyor olsam da — ki çok saçma bir sebepten— bıktım usandım bu durumdan.
Skolyoz, Sırbistan’da çok da nadir görülen bir rahatsızlık değil. Bunun nadir olmadığını en yakın arkadaşım Natasha ve kuzenim Javan’ın da skolyozu olması destekler diyebiliriz bence. Natasha’yla da aynı sınıftayız. O da maalesef benim gibi Dragan ve arkadaşları tarafından dışlanıyor. 
Bu aralar keşke Javan’la aynı okulda olsaydım diyip duruyorum. Javan benim
aksime okulda asla dışlanmıyor. Belki biraz Javan’ı kıskanıyor olabilirim. Ne olurdu ben de onun gibi özgüvenli, güzel ve sosyal olsaydım? Ne olurdu dostlarım Javan’ınkiler gibi gerçek olsaydı ve beni dışlamaya başlamasalardı? Çok mu şey istiyorum ki?
Bu akşam annemlerle konuşacağım. Dragan artık gerçekten sabrımı sınıyor.

Akşam yemeğinde... 

Anja:
— Son bir haftadır rahatsız olduğum bir konu var. Bu konu hakkında size danışmaya karar verdim çünkü sanırım tek başıma çözemeyeceğim.
Marko:
— Buyur Anja, seni dinliyoruz.
Anja:
— Skolyozum olduğunu ve korse taktığımı okuldakilere söylediğimden beri Dragan ve arkadaşları beni dışlıyorlar. Niye böyle yaptıklarını anlamıyorum ama Natasha’ya da aynısını yapıyorlar. Onları kaç kez uyarmama rağmen hala devam ediyorlar. Artık gına geldi gerçekten.
PrevNext