Book Creator

BERKER'İN LİSEDEKİ İLK ZAMANLARI

by DERİN ÖZMERT

Cover

Loading...
BERKER'İN LİSEDEKİ İLK ZAMANLARI
Loading...
Loading...
Hazırlayan: Derin ÖZMERT/HZD/277
Berker yeni okuluna
başlayacağı için çok heyecanlıydı. Tek korkusu dış görünüşünden kaynaklı arkadaş edinip edinemeyeceğiydi. Aslında Berker çok zeki ve geniş bir hayal gücüne sahip bir çocuktu. Yeni okulunda tek istediği şey derslerinde başarılı olup sosyal bir kişiliği olmasıydı. Berker daha önceki okul hayatında pek fazla
arkadaşa sahip olmayan ama bu durumdan çok da fazla rahatsız olmayan bir çocuktu.





 Pazartesi günü geldiğinde Berker
erkenden uyandı, kıyafetlerini giydi, dişlerini fırçaladı ve kahvaltısını yaptı. Ardından hemen evinden çıkıp servisi beklemeye başladı. Servis geldi ve okula vardılar. İlk başta, daha önceden seçilmiş birkaç öğrenci, belirli
gruplara ayrılmış olan öğrencilere okul turu yaptılar sonra herkes kendi sınıfına gidip öğretmenleri ile tanıştılar. Çoğu öğrenci arkadaş edinse de Berker kimseyle tanışmamıştı.
Öğle teneffüsünde mutlaka birileriyle tanışırım
diyerekten öğretmenini dinledi ve okul kurallarının ne kadar katı olduğunu düşündü. Neyse ki öğle teneffüsü gelmişti ve yemekhaneye doğru yol aldı. Yemekhaneye girdi ve sıra gerçekten çok uzundu, uzunca bir süre sırada kaldı. Sıradayken bir çocuk Berker’i itti ve Berker tekrar sıraya girmeye çalıştığında diğer öğrenciler izin vermedi. Berker baya üzülmüştü ve bugün yemek
yiyemeyeceğini düşündü. Yavaş yavaş yemekhanenin çıkışına doğru yürürken bir çocuk “Noldu? Sorun ne?” dedi. Berker durumu açıkladı ve çocuk Berker’i önüne aldı. Berker çok sevinmişti çünkü yeni bir arkadaşı olmuştu. Sonra bu çocuğun diğer arkadaşları geldi ve
arkadaşları “Ya Alp neden böyle bir çocuğu önüne aldın şu tipe bak, hiç zeki birine benzemiyor.” dediler ve Berker bunları duyunca çok üzüldü. Alp “Ya arkadaşlar ben ne yapayım, çocuk dışlanmıştı üzüldüm aldım önüme bir şey olmaz zaten bir daha konuşmayacağız çocukla” diye söyleyince Berker daha fazla üzüldü ve yemeğini yedikten sonra yemekhaneden hemen çıkıverdi.
Lise bahçesine gidip belki başkalarıyla tanışırım düşüncesiyle gezmeye başladı. Basketbol oynayan çocuklar gördü ve onlarla oynamak istedi. Onlarla oynamak istediğini söyleyince çocuklar, kişi sayısının çok fazla olduğunu ve ona yer kalmadığını söylediler. Berker yine de teşekkür edip oradan uzaklaşırken basketbol oynayan çocukların arasında, Berker ile aynı sınıfta olan Mert “Onu neden oyuna almadınız ki, belki iyi oynuyordu çocuk.” dedi ve diğer çocuklardan biri “Ya Mert Allah aşkına bu çocuk ne kadar iyi oynayabilir, çok zayıf ve tuhaf birine benziyor” dedi. Berker artık bu sözlere alışmıştı ve sınıfa gitti. Sınıfta hiç kimse Berker’le birlikte oturmak istemiyordu fakat Derin, Berker’le oturabileceğini söylemişti. Berker çok sevinmişti içinden “Bu kızla arkadaş olabilirim sanki” demişti. Derin, Berker’ in yanına oturdu ve ona gülümsedi. Berker de Derin’e. Ders başladı ve bir süre sonra öğretmen herkesin yanındaki kişiyle küçük bir poster hazırlamasını istedi. Derin, Berker’ e nasıl bir şey
hazırlamak istediğini sordu ve çok güzel bir poster hazırladılar. Erkenden bitirdikleri için sessizce konuşmaya başladılar.
Derin’in okuldaki en sosyal kişilerden biri olduğunu ve çok iyi kalpli biri olduğunu anladı. En yakın arkadaşları Doğa ve Mert’ti. Berker, Derin arkadaşlarını söylerken Mert’in basketboldaki çocuk olduğunu hatırladı. Derin, Berker’i çok sevmişti. Aradan birkaç gün geçmişti ve onu arkadaşlarıyla tanıştırmak istiyordu. Hafta sonu Mert ve Derin, Doğa’nın evine gideceklerdi. Derin aniden Berker’i de Doğaların evine gelmesi için çağırdı. Çok ani bir karar vermişti ve bu yüzden pişmandı. Önce Doğa’ya sormalıydı çünkü Doğa’nın evine gidiyorlardı. Berker
çok sevinmişti ve gelebileceğini söyledi. Derin o sırada Doğa’ya ne diyeceğini düşünüyordu. Teneffüs olunca Derin hemen Doğa’nın yanına gitti ve olayı anlattı. Doğa sinirlenmişti ve Derin sinirlenmekte haklı olduğunu biliyordu. Doğa “Bana sormadan neden benim tanımadığım bir çocuğu çağırıyorsun?” dedi Derin de “Doğa gerçekten çok özür dilerim, Berker çok iyi bir çocuk ve dış görünüşünden kaynaklı dışlanıyor. Sınıfta kimse onunla oturmak istemedi ama aslında tanımıyorlar bile. Eğer tanısalar onun ne kadar zeki ve iyi bir çocuk olduğunu anlayacaklar.”
Doğa sakinleşti ve Derin’i affetti çocuğun açısından düşününce aslında Derin’in yaptığı ona çok kötü gelmemişti fakat asıl sorunu Mert’in yaratabileceğini düşündü. Doğa bir anda “Derin yalnız, biliyorsun ki ben Mert’i çok uzun zamandır tanıyorum ve onun bu duruma çok fazla anlayış göstereceğini sanmıyorum. Onunla da konuşmamız lazım.”dedi. Ardından Mert ile konuşup onu zor da olsa ikna ettikten sonra Derin’in içi rahatlamıştı ve mutlu olmuştu. Hafta sonu gelmişti ve herkes Doğa’nın evine gitti. Berker ilk defa bir arkadaş grubu ile buluşacaktı. Normalde hep tek bir arkadaşıyla buluşurdu. Herkes gerçekten çok güzel vakit geçirmişti ve akşam olunca teker teker evlere dağıldılar. Mert ile Doğa zaten aynı sitede oturuyorlardı ve neredeyse her gün buluşuyorlardı. Gece olunca Derin, Mert ve Doğa ile konuştu. Aklına çok iyi bir fikir gelmişti, Berker’i
basket takımındakilerle tanıştırıp ön yargılarını yıkacaklardı. Mert buluştukları gün Berker ile basketbol oynamıştı ve gerçekten çok iyi oynuyordu. Mert de bu fikri onayladı. Ertesi gün Mert, maça başlamadan önce Berker’i çağırdı ve takımdakilerle tanıştırdı. Ardından maça başladılar ve Berker 10 dakika içerisinde toplamda 6 tane sayı atmıştı. Herkes çok şaşırmıştı ve koçla konuşup Berker’i okulun basketbol takımına aldılar.
PrevNext