Topaç Ağacı 

Leaf border

Diğdem Yurdusever/Elbistan Anaokulu Neşeli Bulutlar Sınıfı-Elbistan/Kahramanmaraş

Çınar 'ın topacı bu sefer o kadar hızlı dönmüş ki Çınar 'ın bile bakarken başı dönmüş.Çınar gözlerini kapamış açtığında karşısında bir tabela görmüş .''Körebeler Diyarı' Bu da ne demek diye düşünürken kendısıne doğru gelen sarıklı bir ihtiyar görmüş. İhtiyar Çınar ' a kim olduğunu nereden geldiğini sormuş .Çınar uzun uzun anlatmış olanları. Çınar da ona sormus'' Körebeler Diyarı da ne demek? '' diye .İhtiyar başlamış anlatmaya:

Uzun yıllar önce kör bir keçi ve çoban yaşarmış buralarda.Keçi ,çoban ona yaklaşınca hemen kim olduğunu anlarmış . Bu çobanın çok hoşuna gidermiş. Derken çoban evlenmiş çocukları olmuş .Çocuklarına kör keçisinin gözlerı gormeden kendısını tanıması olayından esınlenıp bir oyun öğretmiş. Bu oyunda birinin gözlerı bağlanıyor kör keçi gibi kimseyi görmeden yanına gelenı tanımaya çalışıyormuş.Gözleri bağlanan kişiye önce kör keçi , daha sonra kör ebe denmeye başlanmış. Körebenın gözlerı bağlanıyor ve yanına gelenlerı önce tanımaya çalışırken artık sadece yakalamaya çalışıyormuş .Bu oyun kuşaktan kuşağa oynanarak yıllarca devam etmiş ve buranın isimi böylece körebeler diyarı olmuş.

Çınar bu hikayeyi çok sevmiş. O da Körebe oyunu oynamayı çok istemiş. O diyardaki çocuklarla beraber bu oyunu oynamışlar Çınar çok eğlenmiş. İhtiyarla ve çocuklarla vedalaşmış. Gözleri bağlı bir şekılde topacını çevirip başka diyarlara doğru yolculuk etmiş.

Sercan Kurt/Sevgi Anaokulu/Elbistan /Kahramanmaraş

Nurcan Kızılay /Şehit İsrafil Kargı İlkokulu /Yıldızlar Sınıfı Kahramanmaraş-Elbistan

Sercan Kurt/Sevgi Anaokulu/ELBİSTAN /KAHRAMANMARAŞ

Gözleri bağlıyken Topacının&nbsp;çıkardığı sesi dinleyen Çınar gözünü açtığında gördüklerine inanamamış. Duyduğu longur longur&nbsp;sesinin topacından&nbsp;degil kırlardaki&nbsp;Koyun ve keçilerden geldiğini görünce merakla oraya yaklaşmış. Çınar'ı gören Çoban Ali ve arkadaşları koşarak Çınar'ın yanına gelmişler. -Sende kimsin nerden geldin diye sormuşlar?. Çınar&nbsp;başından geçenleri anlatmış ve diyar diyar gezip yeni oyunlar&nbsp;öğrendiğini isterlerse onlara da öğreteceğini&nbsp;söylemiş. - Ben Ali, bunlarda arkadaşlarım longur longur diyarına hoş geldin ozaman demiş çoban Ali. Tüm çocuklar&nbsp;Çınar’ın öğrettiği&nbsp;oyunları büyük bir&nbsp;coşku ile oynamışlar. Ali de Çınara Longur longur oyununu anlatmış. -''Oyunda bir Ebe bir kurt ve Ebenin arkasına sıralanmış birbirinin belinden tutup longur longur diye bağıran oyuncular olur. Ebe oyuncuları sağa sola kaçarak kurttan korumaya çalışır.Kurdun yakaladığı&nbsp;oyuncu oyundan çıkar.Senin anlayacağın keçi ve koyunların boynuna asılan Longurdak'tan çıkan ses oyuna İsmini vermiş ''demiş&nbsp;Ali. Tüm çocuklar longurdak sesi eşliğinde longur longur oyununu defalarca oynamışlar. Oynamaya doyamadıkları longur longur oyununa ve yeni arkadaşlarına&nbsp;veda&nbsp;zamanı gelen Çınar&nbsp;topacını çevirdiği gibi hooop başka bir diyarda bulmuş kendini.

Fadime ÖZTÜRK/Elbistan Anaokulu-Kartaneleri Sınıfı/Kahramanmaraş/Elbistan

Gülbahar Çaprak / Ali Sezai Efendi İlkokulu Minik Kalpler Sınıfı/ Kahramanmaraş

Çınar gözlerini açtığında ''Ambara Vurdum Bir Tekme Diyarı'' levhasını görünce çok şaşırmış. Bu şaşkınlığı gözlerinden okunuyormuş. Bu şaşkınlık yetmemiş karşısında daire şeklinde el ele tutuşan Tarık, Zeynep ve Aysel'i görmüş. Şaşkınlığı daha da artmış. Çınar'ı görünce sevinen Tarık hemen ''Sen de kimsin ?'' diye sordu. Çınar ise : ''Benim adım Çınar. Diyar diyar gezip yeni oyunlar öğreniyorum. İsterseniz size de öğrendiğim oyunları öğretirim.'' diye cevap verdi. Zeynep: -Yaşasın! Yeni oyunlar öğreneceğiz. Sen bize öğrendiğin oyunları öğretirsen biz de sana ''Ambara Vurdum Bir Tekme'' oyununu öğretiriz. Bu konuşmalar Çınar'ın şaşkınlığını biraz olsun gidermiş. Çınar arkadaşlarına öğrendiği oyunları anlatmış. Onlarda Çınar'a ''Ambara vurdum bir tekme, bir tekme&nbsp;. Ambarın kapısı açıldı, açıldı&nbsp;. İncide boncuk saçıldı, saçıldı&nbsp;. Limonu da böyle keserler, keserler . Suyunu da şöyle sıkarlar, sıkarlar&nbsp;. Sonrada böyle içerler, içerler&nbsp;. Çamaşırı şöyle yıkarlar, yıkarlar&nbsp;. Çamaşırı şöyle sıkarlar, sıkarlar&nbsp;. Sonra da böyle asarlar, asarlar&nbsp;.'' sözlerini öğreterek ve hareketlerini göstererek ''Ambara Vurdum Bir Tekme'' oyununu öğrettiler. Çınar bu oyunu öğrendiğine ve yeni arkadaşlar edindiğine çok sevindi. Artık gitme vakti gelmişti. Çınar'ın yeni oyunlar öğrenmesi ve yeni diyarlar keşfetmesi gerekiyordu. Üzülerek onlara veda etti ve topacını çevirerek daha büyüleyici bir diyara düştü. Turan TURAN/Çobanbeyli Cumhuriyet İlkokulu/Afşin/K.Maraş

Pamuk gibi bulutlarda yaşadığı maceranın heyecanıyla hayallere dalan Çınar, duyduğu bir sesle irkilmiş. Sıkı sıkı tuttuğu topacı onu ağaçların arasında genişçe bir düzlüğe getirmiş. Çınar biraz ilerde piknik yapan bir aile görmüş. Bu aile oldukça kalabalıkmış ve onların biraz ilerisinde de ellerinde bir topla bir şeyler yapan birkaç çocuk görmüş. Biraz utanarak da olsa çocuklara doğru ilerlemiş ve merak içerisinde bir süre ne yaptıklarını izlemiş. İki çocuk karşılıklı olarak birbirlerine doğru adımlıyorlarmış. Adımlarla beraber de bir tekerleme söylüyorlarmış. "Aldım, verdim, ben seni yendim." Bu sırada kenarda duran çocuklardan biri Çınar'ı fark etmiş ve ona dönerek: - Merhaba, sen de mi pikniğe geldin? demiş. Çınar heyecanla: - Hayır ben buralarda dolaşıyordum, sizi görünce ne yaptığınızı merak ettim. demiş. Çocuk ona iki kişinin yaptığı işin sayışma olduğunu ve iki takıma ayrılıp yakan top oynayacaklarını söylemiş. Çınar daha da meraklanmış. Tablette ya da bilgisayarda böyle bir oyun hatırlamıyormuş. Sayışmayı yapan çocuklar kenarda bekleyenlerden sırasıyla birer tane seçerek takımlarını oluşturmuşlar. Takımlardan biri bir kişi eksik kalınca Çınar'a "Sen de oynamak ister misin?" demişler. Çınar oyunu bilmediğini söyleyince de: - Çok kolay dışarıda olan takımdakiler ikiye ayrılıp karşılıklı dururlar ve topu atarak ortadaki takımı vurmaya çalışırlar, ortada olan takım ise vurulmamaya çalışır. Tüm oyuncular vurulunca takımlar yer değiştirir." diyerek anlatmışlar. Çınar saatlerce oynadığı bu yeni oyundan çok zevk almış ve kendi kendine "Keşke daha önce öğrenseydim, şimdi okulda arkadaşlarımla da oynayabileceğim bir oyunum daha oldu." diyerek mutlulukla dolmuş. Zaman o kadar hızlı akmış ki Çınar topacının onu uyarak titreşimiyle geç olduğunu ve eve gitmesi gerektiğini fark etmiş. Sıkıca topacına sarılmış ve bir sonraki macerası için sabırsızlanmaya başlamış. Dr.Cihangir UYGUN - AKEDAŞ İlkokulu - Onikişubat/Kahramanmaraş

Bir varmış bir yokmuş. Eski değil şimdilerde yaşayan Çınar adında bir çocuk&nbsp;varmış.&nbsp;Çınar arkadaşlarıyla sokakta oyunlar oynamak istermiş . Arkadaşları&nbsp;onun&nbsp;aksine&nbsp;dijital oyunlar oynadıkları için dışarı bile çıkamıyorlarmış. Bu yüzden Çınar hep&nbsp;tek başına oynamak zorunda kalıyormuş .Bir gün&nbsp;evde&nbsp;canı&nbsp;çok sıkılmış. Üzgün bir şekilde dışarı çıkmış. Evinin&nbsp;önündeki&nbsp;&nbsp;ağacın altına oturmuş .O sırada önüne yuvarlak&nbsp;bir şey&nbsp;düşmüş. Çınar çok korkmuş. Yuvarlanan nesne ona seslenmiş: ‘Merhaba Çınar!' dileğini duyunca hemen geldim ‘ demiş. Çınar : ‘Sen de kimsin&nbsp;? ’ diye sormuş. ‘Bana&nbsp;topaç derler. Bir oyuncağım.&nbsp;Bak ne kadar da hızlı dönüyorum.’ demiş oyuncak Çınar&nbsp;çok heyecanlanmış. Daha önce hiç&nbsp;böyle bir oyuncak&nbsp;&nbsp;görmemiş. Aklına birden&nbsp;dileği gelmiş. ‘Hem dileğimi nereden biliyorsun&nbsp;? ‘ diye sormuş ‘Dileğini bana Topaç ağacın söyledi.Dileğini gerçekleştirmeye geldim.' demiş ‘Topaç ağacım mı?' diye sormuş Çınar. ‘İşte bu ağaç. Sevgili ağacının büyük büyük annesinin&nbsp;dallarından yapıldığım için onunla konuşabilir ve onu her yerden duyabilirim. ‘ ‘Dileğimi nasıl gerçekleştireceksin ki? ‘ diye sormuş&nbsp;&nbsp;Çınar. Topaç: ‘Seninle birlikte&nbsp;oyunlar diyarına gideceğiz. Orada&nbsp;yeni arkadaşlarla tanışacaksın ve onlarla oyunlar oynayacaksın. Şimdi cebindeki ipi çıkar ve üzerime sar. Sonra beni fırlattığında&nbsp;oyunlar diyarına ulaşacağız..’&nbsp;demiş. Çınar&nbsp;bu habere çok sevinmiş sonunda&nbsp;dileği&nbsp;gerçek olacakmış. Cebindeki ipi çıkarıp&nbsp;topacın üzerine sarmış ve onu fırlatmış. Topaç ve Çınar gizemli&nbsp;bir yolculuğa&nbsp;çıkmışlar.

Nurcan Kızılay /Şehit İsrafil Kargı İlkokulu /Yıldızlar Sınıfı Kahramanmaraş-Elbistan

Turan TURAN/Çobanbeyli Cumhuriyet İlkokulu/Afşin/K.Maraş

Topaç dönmüş dönmüş ve Çınar 'ı Hımbıl Diyarına getirmiş. Çınar topacıyla birlikte bu diyarı gezmeye başlamış. Bu diyar şırıl şırıl derelerin aktığı, yemyeşil çimlerin olduğu, ağaçlarında kuşların cıvıldadığı, huzurlu bir diyarmış. Dere kenarında yürürken sarı saçlı, yeşil gözlü, mavi renkli bir elbise giymiş sevimli bir kız görmüş ve ona merhaba, ben Çınar deyip başından geçen macerasını anlatmış. Topacını gösterip nasıl oynandığını öğretmiş. Defne duydukları karşısında çok şaşırmış ve topaç oyunu oynamayı çok sevmiş. Defne; bu diyarın hımbıl diyarı olduğunu, burada yaşayan insanların sakin mizaçlı olduklarını, hareketli oyunlar tercih etmediklerini söylemiş. En sevdikleri oyunun da yere oturularak oynanan, küçük kartları katlayıp, birbirlerine verdikleri, aynı olan nesneleri biriktirince hımbıl deyip ellerini yere koydukları hımbıl oyunu olduğunu anlatmış. Çınarı arkadaşları ile tanıştırmak istediğini söylemiş ve ağaçların altında oturup hımbıl oyunu oynayan arkadaşlarının yanına gelmişler. Çınar burada tanıştığı çocukları çok sevmiş. Çocuklar Çınar'ı oyunlarına davet etmişler, Çınar mutlulukla bu teklifi kabul etmiş. Çınar onlarla birlikte hımbıl oyunu oynamayı çok sevmiş. Hımbıl diyarına veda zamanı gelmiş. Arkadaşları Çınar'a hatıra olarak hımbıl kartlarından vermişler. Çınar teşekkür edip, Defne'ye ve diğer arkadaşlarına veda etmiş. İpini topacına sarmış ve topacını fırlatmış, başka diyarlara yolculuğa devam etmiş.

Süreyya Aydemir Yıldız/ Afşin Anaokulu Neşeli Kuşlar Sınıfı/ Kahramanmaraş/ Afşin

Hızla dönen topacın çıkardığı ışık azalmaya başlayınca, Çınar etrafına bakınmış ve kendini ağaçlarda yaprak yerine bembeyaz mendillerin olduğu bir diyarda bulmuş. Önceki diyarda oynadığı yakar top oyunu yüzünden biraz yorulan Çınar, topacının kendisini getirdiği bu güzel diyarı keşfetmeden önce dinlenmek için yakınlardaki bir ağacın gölgesine uzanmış. “Hey sende kimsin bakalım?” diye bir ses duymuş Çınar ve hemen gözlerini açmış. Karşısında uzun saçlı, yeşil gözlü, zayıf bir çocuk görmüş. Çınar : &nbsp;-Benim adım Çınar. Sihirli topacımla diyar diyar gezip yeni oyunlar öğreniyorum. Peki ya sen kimsin. demiş. -Benim adım da Rüzgâr burası da "Mendil Diyarı". Bu diyarın en hızlı mendil kapan oyuncusu benim demiş. Karşısında duran çocuk. Yeni bir oyun öğrenecek olan çınar heyecanla sormuş Rüzgar’a: -Bu oyunu bana da öğretebilir misin? Ben de öğrendiğim oyunları sana öğretirim demiş. Anlaştık demiş Rüzgâr ve Çınar ona önceki diyarlarda öğrendiği oyunların hepsini anlatmış. Sıra Rüzgar’a gelince Çınarı, çocukların olduğu geniş bir alana getirmiş. Rüzgar: - Bak Çınar bu oyun hız ve dikkat oyunudur ve oyunda iki grup olur. Gruptaki oyuncuların sayısı eşit olmalıdır. Bir de ebe seçilir. Ebenin görevi iki takım arasında mendili tutmaktır. Oyuncuların görevi ise rakip oyuncudan önce gelip ebenin elindeki mendili kapıp kendi grubunun yanına gelene kadar yakalanmamaktır. Yakalanan oyuncu oyundan çıkar ve bu şekilde rakip takımda oyuncu kalmayana kadar oyun devam eder demiş. Çınar öğrendiği bu güzel oyunu Rüzgâr ve arkadaşlarıyla o kadar çok oynamış ki zamanın nasıl geçtiğini fark edememiş. Ama artık gitme vakti gelmiş. Çınar, Rüzgâr ve arkadaşlarına kendisine öğrettikleri oyun için teşekkür etmiş. Cebinden çıkardığı topacına ipini sarmış ve var gücüyle fırlatmış. Başka bir diyara yolculuğu başlamış. Mesut AKSU-Menekşe Anaokulu-Onikişubat/Kahramanmaraş

Çınar gözlerini açtığında uzun bir ağacın üstündeymiş . Etrafına bakınca yerin bulutlarla kaplı olduğunu görmüş. Yüksekte olduğu için biraz korkmuş. Yanındaki ağaçta duran çocuk ona seslenmiş . 'Korkmana gerek yok . Yerde yumuşacık bulutlar var. Haydi elini uzat birlikte aşağıya inelim' demiş .Çınar çocuğun elini tutmuş ve havada yavaşça süzülerek aşağı inmişler. Çınar 'Çok teşekkür ederim. Benim adım Çınar. Diyar diyar gezip yeni oyunlar öğreniyorum .Burası neresi? Senin adın nedir? ' demiş. Çocuk 'Benim adım Afacan. Bu oyunu çok sevdiğimiz için buraya yerden yüksek diyarı derler. İstersen sana bu oyunu öğretebilirim.' demiş. Çınar Afaca'nın sözlerini duyunca çok mutlu olmuş. Afacan 'Yerden yüksek ' diye bağırınca çocuklar halka şeklinde toplanmışlar. Sayışmayla seçilen ebe Afacan olmuş. Afacan diğer çocukları kovalamaya başlamış .Çocuklar ona yakalanmadan yükseğe çıkmışlar. Yerden yüksek oyununu bu şekilde uzun saatler oynamışlar. Çınar yerden yüksek diyarındaki arkadaşlarıyla vedalaşmış ve topacını fırlatmış. Yeni bir diyara gideceğini düşünen Çınar kendini topaç ağacının gölgesinde bulunca çok şaşırmış. Topaç hızlı bir şekilde dönerek ona seslenmiş.'Çınar ! Senin dileğin artık gerçek oldu. Yeni arkadaşların oldu ve onlarla oyunlar oynadın. Senin gibi oyunlar oynamak isteyen çocuklar var. Onların dileklerini gerçekleştirmeliyim. Artık sana veda etmeliyim. Seni tanıdığım için çok mutlu oldum. Kendine iyi bak Çınar'cığım.' demiş. Çınar topacını avucuna almış ve ona 'Hoşçakal sevgili topacım. Herşey için çok teşekkür ederim.' demiş. Topaca ipini sarmış ve onu fırlatmış. Topaç hızlı bir şekilde dönmüş dönmüş ve sonunda kaybolmuş. Çınar topacına el sallamış. Topacından ayrıldığı için çok üzülmüş .O sırada topaç ağacı dallarını sallamış ve ona seslenmiş .'Üzülme Çınar. Topacın her zaman senin dostun olarak kalacak. Topacına söylemek istediklerini ona iletebilirim .' demiş. Topaç ağacının konuşmasına Çınar hem çok şaşırırmış hem de çok mutlu olmuş. Kollarını açmış , topaç ağacına sarılmış ona teşekkür etmiş. Çınar ertesi sabah oyun oynamak için dışarı çıkmış. Oyunlar diyarındaki arkadaşlarını görünce çok mutlu olmuş. Arkadaşlarını selamlamış ve birlikte oyunlar oynamışlar.

Nurcan Kızılay /Şehit İsrafil Kargı İlkokulu/Yıldızlar Sınıfı /Kahramanmaraş /Elbistan

BU KİTAP E TWİNİNG KAHRAMANMAŞ ÇOCUK OYUNLARI PROJESİ KAPSAMINDA ÖĞRENCİLERİMİZE GELENEKSEL OYUNLARI TANITMAK AMACIYLA HAZIRLANMIŞTIR.

Mesut AKSU-Menekşe Anaokulu-Onikişubat/Kahramanmaraş

Süreyya Aydemir Yıldız/ Afşin Anaokulu Neşeli Kuşlar Sınıfı/ Kahramanmaraş/Afşin

Topaç, Çınar’ı Bezirgan Başı Diyar’ına getirmiş. Çınar etrafını şaşkınlıkla incelerken, Bezirgan adında biriyle tanışmış. Bezirgan: -Elindeki nedir? diye sormuş. Çınar: - Bu bir topaç, demiş.&nbsp; Nasıl çevirildiğini Bezirgana öğretmiş. Bezirgan: -Sen bana çok güzel bir oyun öğrettin bende sana bu diyarın en meşhur oyunu olan “Aç Kapıyı Bezirgan Başı Oyununu” öğreteceğim, bu oyunu herkese ben öğrettim, demiş . Bezirgan ve Çınar bahçesinde rengarenk çiçeklerin olduğu&nbsp;bir hana gitmişler. Orada ki çocuklarla tanışmışlar. Bu diyardaki çocuklar misafiri çok severlermiş. Çınarı da çok sevmişler hep beraber “Aç Kapıyı Bezirgan Başı Oyununu” oynamışlar. Çınar bu oyunu çok sevmiş defalarca oynamışlar şarkının sözlerini de hemen ezberlemiş. Çınar çok güzel zaman geçirmiş ama gitme vakti gelmiş. Üzülerek yeni tanıştığı arkadaşlarıyla vedalaşmış, topacını da alıp yeni diyarlarda gizemli yolculuğuna devam etmiş.

Gülbahar Çaprak / Ali Sezai Efendi İlkokulu Minik Kalpler Sınıfı / Kahramanmaraş

KİTABA KATKIDA BULUNAN KİŞİLER Kapak : Süreyya Aydemir Yıldız /Afşin Anaokulu Sayfa 4-5 :Nurcan Kızılay / Şehit İsrafil Kargı İlkokulu Sayfa 6-7: Gülbahar Çaprak / Ali Sezai Efendi İlkokulu Sayfa 8-9: Süreyya Aydemir Yıldız /Afşin Anaokulu Sayfa 10-11:Sercan Kurt /Sevgi Anaokulu Sayfa 12-13:Fadime Öztürk / Elbistan Anaokulu Sayfa14-15:Turan Turan / Çobanbeyli Cumhuriyet İlkokulu Sayfa 16-17:DiğdemYurdusever/Elbistan Anaokulu&nbsp; Sayfa 18-19:Cihangir Uygun /AKEDAŞ ilkokulu Sayfa 20-21:Mesut&nbsp;Aksu/Menekşe Anaokulu Sayfa 22-23: Diğdem Yurdusever/Elbistan Anaokulu&nbsp;(Resim ) Nurcan Kızılay / Şehit İsrafil Kargı İlkokulu(Metin )

Gözlerini heyecanla açan Çınar bembeyaz, yumuşacık bulutların üstünde olduğunu fark etmiş. Üstelik yalnızda değilmiş. Kendisi gibi hayal kurmayı seven birçok çocuk varmış Neşeli Bulutlar diyarında. Bu diyarın mutlu çocukları da tüm çocuklar gibi oyun oynamayı çok severmiş. Üstelik düşmekten, yaralanmaktan hiç korkmadan oynarlarmış. Çünkü düştüklerinde pamuk bulutlar onları hemen sarıp sarmalarmış. Çınar, çember şeklinde oturmuş çocukların bir oyun oynadığını fark edince dikkat kesilmiş. Bizim oyuncu çocuklar bir şarkı söylüyormuş. Söyledikleri şarkıyı can kulağıyla dinleyen Çınar gözlerini kapatıp şarkıyı mırıldanmaya başlamış. “Yağ satarım bal satarım. Ustam ölmüş ben satarım…” Bu sırada diğer çocukların “Tavşan kaç tazı tut.” diye büyük bir coşkuyla bağırdığını duyan Çınar gözlerini hemen açmış. Çocuklar arasındaki koşuşturmayı gözünü kırpmadan izlemiş. Sonunda tavşan kaçmayı başarmış. Çınarda diğer çocuklarla birlikte tavşanı alkışlayarak tebrik etmiş. Çınar heyecan dolu yeni bir oyunu daha heybesine koymanın mutluluğuyla topacının ipine sıkıca sarılmış. Bakalım Çınar bu kez hangi diyara gidecekmiş?&nbsp;&nbsp;

Diğdem Yurdusever/ Elbistan Anaokulu Neşeli Bulutlar Sınıfı-Elbistan/Kahramanmaraş

Name

Safari may block some audio or video from playing automatically and ‘read to me’ will skip these. You can configure this in Safari’s preferences.