Book Creator

Vicdan

by HÜSEYİN BERKAY KURAN

Cover

Loading...
Loading...
VİCDAN
Loading...
1. Baskı
Behiç Necdet Bey, işinin ehli bir avukattı. Mahkeme salonuna girdiğinde müvekkilini coşkuyla savunur, güzel sözleriyle alınabilecek en düşük cezaların alınmasını sağlardı. Onun güzel sözleriyle yaptığı savunmasını izlemeye gelenler oluyordu.

      Behiç Bey Ankara’ya, çok sevdiği bir arkadaşının oğlu Nihat’ı mahkemede savunmak için gelmişti. Oteline yerleşmek için geldiğinde otel çalışanlarını bulamadı. Beklemek için koltuğa oturdu. Olaya karışanlardan birinin, Nihat’ın kız arkadaşının olayla ilgili itiraflarının bulunduğu mektubu çantasından çıkardı. Daha sonra sehpanın üzerindeki gazeteyi görünce mektubu çantasına geri koyarak gazete okumaya karar verdi. Gazetesinin sayfalarında dolaşırken otelin sensörlü kapısı açıldı. İçeri birinin girdiğini zannedip gazeteyi bırakmaya yeltenen Behiç Bey, kimseyi göremeyince gazeteyi yeniden okumaya başladı.
Bir köpek inlemesi sesi duyan Behiç Bey, gazeteyi önündeki sehpaya koyduktan sonra gözlüğünü çıkararak içeri göz gezdirdi. Kendisine bakan bu ufak köpeği görünce şaşıran Behiç Bey, etrafta kimse olmadığı için köpeğin sahibini bulamadı. Tasmasındaki telefon numarasına ulaşamayınca, tasmasındaki adrese gitmeye karar verdi. 

         Adrese gelen Behiç Bey bahçede toprakla uğraşan bir adamı görür. 
-Kolay gelsin. Bu adresi arıyordum da, doğru mu geldim acaba?

         Adam kağıda bakarken Behiç Bey’in yanındaki köpeği görünce bir anda sevinçten deliye döndü.
-Sancho! Nerelerdeydin? Her yerde seni aradım! 

             Sancho’yu kucağına alan adam, Sancho yüzünü yalarken elini Behiç Bey’e doğru uzattı. 
Behiç Necdet Bey, işinin ehli bir avukattı. Mahkeme salonuna girdiğinde müvekkilini coşkuyla savunur, güzel sözleriyle alınabilecek en düşük cezaların alınmasını sağlardı. Onun güzel sözleriyle yaptığı savunmasını izlemeye gelenler oluyordu.

      Behiç Bey Ankara’ya, çok sevdiği bir arkadaşının oğlu Nihat’ı mahkemede savunmak için gelmişti. Oteline yerleşmek için geldiğinde otel çalışanlarını bulamadı. Beklemek için koltuğa oturdu. Olaya karışanlardan birinin, Nihat’ın kız arkadaşının olayla ilgili itiraflarının bulunduğu mektubu çantasından çıkardı. Daha sonra sehpanın üzerindeki gazeteyi görünce mektubu çantasına geri koyarak gazete okumaya karar verdi. Gazetesinin sayfalarında dolaşırken otelin sensörlü kapısı açıldı. İçeri birinin girdiğini zannedip gazeteyi bırakmaya yeltenen Behiç Bey, kimseyi göremeyince gazeteyi yeniden okumaya başladı.
Bir köpek inlemesi sesi duyan Behiç Bey, gazeteyi önündeki sehpaya koyduktan sonra gözlüğünü çıkararak içeri göz gezdirdi. Kendisine bakan bu ufak köpeği görünce şaşıran Behiç Bey, etrafta kimse olmadığı için köpeğin sahibini bulamadı. Tasmasındaki telefon numarasına ulaşamayınca, tasmasındaki adrese gitmeye karar verdi. 

         Adrese gelen Behiç Bey bahçede toprakla uğraşan bir adamı görür. 
-Kolay gelsin. Bu adresi arıyordum da, doğru mu geldim acaba?

         Adam kağıda bakarken Behiç Bey’in yanındaki köpeği görünce bir anda sevinçten deliye döndü.
-Sancho! Nerelerdeydin? Her yerde seni aradım! 

             Sancho’yu kucağına alan adam, Sancho yüzünü yalarken elini Behiç Bey’e doğru uzattı. 
-Size nasıl teşekkür etsem bilemiyorum! Beni çok mutlu ettiniz!
-Rica ederim. Telefonunuza da ulaşmaya çalıştım ancak bir türlü ulaşamadım.
Adamcağızın başı öne eğildi.
-Numara eşimin numarasıydı, eşimi kaybettik. Henüz tasmadaki numarayı değiştirme fırsatım olmadı. Eve gelin lütfen, bir çayımı için. 

Behiç Bey, adının Hasan olduğunu öğrendiği kişiyle tanıştı. Hasan ona eşini nasıl kaybettiğinden, çocuklarının olmadığından ve Sancho’nun ona eşi Emine’den kalan son hatıra olduğundan bahsetti. Uzunca bir sohbetten sonra, Behiç Bey otele yerleşmek için ayrılmak istedi.

-Burada kalabilirsiniz. Sizin için en azından bunu yapmama izin verin. 
-Zahmet vermeyeyim?
-Estağfurullah, beni çok mutlu edersiniz.
Behiç Bey, evdeki boş odalardan birine yerleşti. Ceketini kapının arkasına astıktan sonra çantasından sıradaki davasının dosyalarını çıkardı. Dosyaları masanın üzerine bıraktıktan sonra lavaboda yüzünü yıkamak için odasından çıktı. Odasına geri dönerken Hasan’ın odasından gelen ağlama sesi ile durgunlaşan Behiç Bey, üzüntüyle geri döndüğünde Sancho odasındaydı. Behiç Bey çıkması için kapıyı açtı, ancak Sancho çıkmadı. Behiç Bey kapıyı açık bırakarak dosyalar üzerinde çalışmaya başladı. Nihat’ın karıştığı cinayetle ilgili detaylara bakarak, cinayetin kurbanının adının Emine olduğunu öğrendi. Kadının fotoğrafı da Hasan’ın gösterdiği aile fotoğrafındaki kadına çok benziyordu.
-Size nasıl teşekkür etsem bilemiyorum! Beni çok mutlu ettiniz!
-Rica ederim. Telefonunuza da ulaşmaya çalıştım ancak bir türlü ulaşamadım.
Adamcağızın başı öne eğildi.
-Numara eşimin numarasıydı, eşimi kaybettik. Henüz tasmadaki numarayı değiştirme fırsatım olmadı. Eve gelin lütfen, bir çayımı için. 

Behiç Bey, adının Hasan olduğunu öğrendiği kişiyle tanıştı. Hasan ona eşini nasıl kaybettiğinden, çocuklarının olmadığından ve Sancho’nun ona eşi Emine’den kalan son hatıra olduğundan bahsetti. Uzunca bir sohbetten sonra, Behiç Bey otele yerleşmek için ayrılmak istedi.

-Burada kalabilirsiniz. Sizin için en azından bunu yapmama izin verin. 
-Zahmet vermeyeyim?
-Estağfurullah, beni çok mutlu edersiniz.
Behiç Bey, evdeki boş odalardan birine yerleşti. Ceketini kapının arkasına astıktan sonra çantasından sıradaki davasının dosyalarını çıkardı. Dosyaları masanın üzerine bıraktıktan sonra lavaboda yüzünü yıkamak için odasından çıktı. Odasına geri dönerken Hasan’ın odasından gelen ağlama sesi ile durgunlaşan Behiç Bey, üzüntüyle geri döndüğünde Sancho odasındaydı. Behiç Bey çıkması için kapıyı açtı, ancak Sancho çıkmadı. Behiç Bey kapıyı açık bırakarak dosyalar üzerinde çalışmaya başladı. Nihat’ın karıştığı cinayetle ilgili detaylara bakarak, cinayetin kurbanının adının Emine olduğunu öğrendi. Kadının fotoğrafı da Hasan’ın gösterdiği aile fotoğrafındaki kadına çok benziyordu.
Behiç Bey kravatını gevşetti, gömleğinden iki düğme açtı. Kapıyı kapatmak üzere ayağa kalkıp kapıyı kapattı. Arkasını döndüğünde ona bakan Sancho’yu fark etti. Sancho sanki her şeyi biliyormuş, Behiç Bey’i bilerek buraya getirmiş gibi bakıyordu. Behiç Bey Sancho’yu eline alarak yatağa oturdu. Sancho’yu severek bir süre düşündükten sonra, o evde kalamayacağını düşündü. Mutfakta bulduğu mamadan Sancho’ya verdikten sonra, Sancho yemekle meşgulken sessizce evden çıktı. 

Behiç Bey sokaklarda yürüyordu. Karanlığın içinde uzaklarda gördüğü elektrik direğinin altındaki banka oturdu. Yaptığı işin ahlaki yönü üzerine gençliğinde çok düşünmüştü. Suçluların gereğinden fazla ceza almamasını sağlıyordu. Ancak bir insanın hayatını elinden almanın cezası belliyken, hayatı elinden alınan insanların yakınları ne olacaktı?
Behiç Bey bu düşüncelere dalmamak için her zaman sadece işine odaklanmıştı. Şimdi tesadüfler yüzünden ilk defa olayların bir başka yüzüne şahit olmuştu. Tüm bu düşünceler onu çok yormuştu. Behiç Bey çantasını yastık gibi kullanarak uzandı. Çantasına koyduğu mektubun dışarı çıkmış köşesi kulağına batarken uyuyakaldı. ‘’Sabah okurum’’ demişti…
PrevNext