MASALLAR BENİM İÇİN
![](https://assets.api.bookcreator.com/pSGxCHmGg2QVLD8vzTvAc0WQJsN2/books/A2GzBy5kSt2NXgfGuXvnPw/assets/M8IL2wF2Q3G5XBwrcqOfkA.png?width=439&height=301)
![](https://assets.api.bookcreator.com/pSGxCHmGg2QVLD8vzTvAc0WQJsN2/books/A2GzBy5kSt2NXgfGuXvnPw/assets/NqLt1WLQROi9LGzARlLrFw.jpeg?width=256&height=362)
![](https://assets.api.bookcreator.com/pSGxCHmGg2QVLD8vzTvAc0WQJsN2/books/A2GzBy5kSt2NXgfGuXvnPw/assets/3F4k5GoYSDeA6aJUECrgeQ.jpeg?width=434&height=245)
![](/_next/static/media/shadow-light.2e386fee.png)
![](/_next/static/media/shadow-brighten.a2a9d200.png)
KÜLLÜ FATMA
![](https://assets.api.bookcreator.com/pSGxCHmGg2QVLD8vzTvAc0WQJsN2/books/A2GzBy5kSt2NXgfGuXvnPw/assets/cl9vrNvUTD26vtySwPxYqg.jpeg?width=810&height=530)
Loading...
![](https://assets.api.bookcreator.com/pSGxCHmGg2QVLD8vzTvAc0WQJsN2/books/A2GzBy5kSt2NXgfGuXvnPw/assets/LIC_1xWnQ0S2yUNJEH0aQw.jpeg?width=571&height=762)
Loading...
NİHAN E. -SUBAY Sibel DOĞANGÜN
Vakıfkent Toki İlkokulu- SAKARYA
![](https://assets.api.bookcreator.com/pSGxCHmGg2QVLD8vzTvAc0WQJsN2/books/A2GzBy5kSt2NXgfGuXvnPw/assets/QqkyTw1mTIeV_tHPOgkljQ:m4v/000.jpg?width=378&height=688)
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal, pireler berber iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallarken eski zamanlarda adı sanı unutulmuş bir köy varmış.
Bu köyün bahçeli bir evinde üç kızıyla anaları yaşarmış. Sabahtan akşama kadar iş güç bilmeden sadece çıkrık eğirirlermiş. Kızlardan bir tanesi ise hiç iş yapmazmış. Ne çıkrık eğirirmiş ne de başka bir iş görürmüş. Akşamdan sabaha külden, ocaktan çıkmazmış. Bundan dolayı da adını “Küllü Fatma” koymuşlar. Günlerden bir gün yine çıkrık eğirirken kızlardan birisi, “Anne, aklıma bir oyun geldi. Kimin urganı koparsa onu üç dağ ardına suya gönderelim.” demiş. Bu fikir herkese eğlenceli gelmiş ve hepsi de tamam demişler. Oturmuşlar bir araya, urganlarını yenileyip eğirmeye başlamışlar.
Annenin urganı iki çevirmeye kopmuş kalmış elinde. Anneleri, “Bu sayılmaz, ipim kötüydü. Bir daha yapalım.” demiş. Kızlar tamam demişler ve yeniden eğirmeye başlamışlar. İkincisinde de annelerinin urganı hemen kopuvermiş. Anneleri bu sefer mecbur “Tamam, verilen söz tutulmazsa olmaz. Giderim üç dağ ardından su getiririm.” demiş.
Bu köyün bahçeli bir evinde üç kızıyla anaları yaşarmış. Sabahtan akşama kadar iş güç bilmeden sadece çıkrık eğirirlermiş. Kızlardan bir tanesi ise hiç iş yapmazmış. Ne çıkrık eğirirmiş ne de başka bir iş görürmüş. Akşamdan sabaha külden, ocaktan çıkmazmış. Bundan dolayı da adını “Küllü Fatma” koymuşlar. Günlerden bir gün yine çıkrık eğirirken kızlardan birisi, “Anne, aklıma bir oyun geldi. Kimin urganı koparsa onu üç dağ ardına suya gönderelim.” demiş. Bu fikir herkese eğlenceli gelmiş ve hepsi de tamam demişler. Oturmuşlar bir araya, urganlarını yenileyip eğirmeye başlamışlar.
Annenin urganı iki çevirmeye kopmuş kalmış elinde. Anneleri, “Bu sayılmaz, ipim kötüydü. Bir daha yapalım.” demiş. Kızlar tamam demişler ve yeniden eğirmeye başlamışlar. İkincisinde de annelerinin urganı hemen kopuvermiş. Anneleri bu sefer mecbur “Tamam, verilen söz tutulmazsa olmaz. Giderim üç dağ ardından su getiririm.” demiş.
Gülnur M. - İMAM
Canan KURTOĞLU
Cumhuriyet İlkokulu Kepsut / BALIKESİR
Canan KURTOĞLU
Cumhuriyet İlkokulu Kepsut / BALIKESİR
![](https://assets.api.bookcreator.com/pSGxCHmGg2QVLD8vzTvAc0WQJsN2/books/A2GzBy5kSt2NXgfGuXvnPw/assets/dPXYCGooRtqApU79N1HyTg:m4v/000.jpg?width=762&height=419)
Bütün bunlara kapı aralığından şahit olan Küllü Fatma çok üzülmüş annesinin hâline. Annesinin yanına varmış ve ona “Anne, ne olur gitme. Yollarda dağlarda ne yaparsın sen? Kurtlara çakallara yem olursun. Sapasağlam gidip gelmen mümkün değil, ne olur gitme!” demiş. Annesi de “Küllü Fatma’m söz verdim başka çarem yok. Sakın üzülme kızım. Eğer gider de on beş güne dönemezsem arka bahçedeki kuyuya git bak, kimseye de bir şey deme.” demiş.
Küllü Fatma da annesine mecburen “Tamam.” demiş ve başlamış annesinin sağ salim eve gelmesi için dua etmeye.
Aradan on beş gün geçmiş. Şehirde padişahın oğlunun düğünü varmış. Padişahın oğlu istemediği hâlde babasının uygun gördüğü bir kızla evleniyormuş ve bu yüzden de çok mutsuzmuş. Küllü Fatma’nın ablaları giyinmişler ve “Biz düğüne gidiyoruz, haydi sen de gel.” demişler. Küllü Fatma ise ablalarına “On beş gündür annemden haber yok, gelmem ben.” demiş. Ablaları ise “İyi, sen bilirsin.” deyip düğüne gitmişler.
Küllü Fatma da annesine mecburen “Tamam.” demiş ve başlamış annesinin sağ salim eve gelmesi için dua etmeye.
Aradan on beş gün geçmiş. Şehirde padişahın oğlunun düğünü varmış. Padişahın oğlu istemediği hâlde babasının uygun gördüğü bir kızla evleniyormuş ve bu yüzden de çok mutsuzmuş. Küllü Fatma’nın ablaları giyinmişler ve “Biz düğüne gidiyoruz, haydi sen de gel.” demişler. Küllü Fatma ise ablalarına “On beş gündür annemden haber yok, gelmem ben.” demiş. Ablaları ise “İyi, sen bilirsin.” deyip düğüne gitmişler.